Bu Blogda Ara

slider

Son Paylaşılan

Navigation

Borderline (Sınırda) Kişilik Bozukluğu

Borderline (Sınırda) kişilik bozukluğu

Algıların çok kısa sürelerde değişebilmesiyle duyguların uçlarda hissedildiği bozukluğudur.Duyguların,düşüncelerin,hedeflerinin,insan ilişkilerinin,beğenilerin kısaca insanın hayata dair tüm algılarının çok kısa sürelerde değişebilmesiyle görülen, hissedilen her duygunun uçlara varabildiği, gösterilen davranışların ise çoğunlukla dürtüsel(düşünmeden içten geldiği için yapılan) olduğu bir kişilik bozukluğudur.Daha sık genç kadınlarda görülür bu rahatsızlığa sahip olan kişilerin yaklaşık olarak %60 ile %75 arasındaki bir bölümü kadınlarda.SKB; yüzde 48,9 ile fiziksel ihmal, ardından yüzde 42,5 ile duygusal istismar , yüzde 36,4 ile fiziksel istismar, yüzde 32,1 ile cinsel istismar ve yüzde 25,3 ile duygusal ihmal olmuştur.Yaş ilerledikçe semptomlar düşme eğilimindedir.Görülme sıklığı %2-6.Kişilik bozukluğu vakalarının %30-60’ını oluştururlar.Ortalama 50 kişiden 1’inde.


“Borderline” (İngilizce sınır çizgisi) ifadesi, Adolf Stern tarafından 1938 yılındaki eserlerinde sadece nevroz sınırına ilişkin olarak kullanılmıştır.Sonraları Knight (1953) nevroza yönelik bu kavramın da benzer şekilde önemli olduğunu belirterek, kavramın kapsamını daha da genişletmiştir.Kernberg (1967) "Borderline kişilik bozukluğunun organizasyonu"kavramını, psikotik kişilik bozukluğu ile nevrotik kişilik bozukluğuna ilişkin bir sınır olarak tanımlamıştır.Schaefer, Rüther ve Sachsse a göre, Borderline kişilik bozukluğunun temel problemi; duygu kontrolü ve duyguları düzenleme yeteneği sorunudur.Borderline kişilik bozukluğuna dair ilk deneysel çalışma, Grinker tarafından gerçekleştirilmiştir.Grinker (1968) sonrası Borderline kişilik bozukluğu hastalarıyla yapılan çalışmaların yardımıyla, Borderline kişilik bozukluğu ile şizofrenik bozukluklar arasındaki sınır ve ayrım tespit edilebilmiştir.Yapılan çalışmalar sonrası Borderline kişilik bozukluğu, 1980 yılında resmi sınıflandırma sistemi olan DSM-III’e dahil edilmiştir.


Kişi ya siyah ya beyaz düşünür.Farklı seçenekler olabileceğini akıl edemez.Büyük bölümü intihara meyilli olsalar da, esas amaçları ölmek değil, kendilerini yaralayıp dikkat çekmektir.Erişkin olarak görünebilirler ancak onlar aslında psikolojik olarak ebeveynlerini arayan terk edilmiş çocuklardır.Çocukken ilgilenen ve güvende tutan kimse olmadığı için tüm küçük çocukların yaptıklarını yaparlar.


Bir zamanlar şizofreninin "sınırında" olduğu düşünülen skb, depresyon gibi duygudurum bozuklukları veya muhtemelen Dikkat Eksikliği / Hiperaktivite Bozukluğu gibi dürtü kontrol bozuklukları ile daha yakından ilişkili olduğuna inanılmaktadır.Borderline hastaları da aralıklı olarak halüsinasyonlar yaşayabilir.Ancak, bu halüsilasyonlar genellikle şizofreni hastalarının yaşadığı kadar etkili ve müdahaleci değildir.Gerçeklik algıları normaldir.Bir çoğu durumunu farkındadır.Hiç farkında olmayan danışan, uzanmalardan destek alınmalı.


Duygu durum bozuklukları yaşam boyu hastaların %96’sında görülerek ilk sıraya yerleşir: depresyon oranı %71-%83 arasındadır.Anksiyete bozuklukları %88 ile depresyonu takip eder: %34-%48 oranında panik bozukluk ve %47-%56 oranında PTSB(Posttravmatik Stres Bozukluğu, travma sonrası stres bozukluğu olarak da bilinir) görülür.Alkol ve madde bağımlılığı %50-%65 arası, yeme bozuklukları ise %7-%26 arasında rapor edilmiştir.


-Antisosyal (Sosyopat),

-Paranoid,

-Şizoid,

-Yoğun panik ataklar.

-Narsist kişilik bozukluğu,

-İki uçlu duygudurum bozukluğu (bipolar diğer adıyla manik/epizod affektif bozukluk)

-Major(büyük,şiddetli) depresyon

-Bağımlı kişilik bozuklukları

-Dissosiyatif

-Yeme bozuklukları

-Travma sonrası stres bozukluğu

-İntihar

-Hiperaktivite bozukluğu

-Uyku bozuklukları

-Dikkat eksikliği ile beraber görülebilir.


Belirtileri

En yüksek semptom sıklığı 14 yaşında görünmektedir.

⚫️En başta kararsızlık problemleri.Anlık sürekli tercih değiştirebilmeleri.

⚫️Denge sorunları.

⚫️Anlık karmaşık dürtüler.O an nasıl öyle geliyorsa, nasıl istiyorlarsa öyle davranma eğilimindedirler.Bu davranışları kendilerini ya da başkalarını tehlikeye atacak, zor duruma düşürecek davranışlar olabilmekte.

⚫️Kendilerini gizlemeyi beceremezler ve gerek duymazlar.

⚫️Kimlik karmaşası.Kendileri hakkında bile stabil ve tutarlı görüşleri yoktur.

⚫️Alınganlık.

⚫️Başta kendisinin bile duygularını anlayamamaları.

⚫️Sık sık endişe.

⚫️Sık sık gergin.

⚫️Tehdit altında olduklarını, zarar görme tehlikeleri olduğunu düşünürler ve böyle hissederlerse kolayca agresifleşip tartışma veya kavga çıkarabilirler.

⚫️Kırıldıkları ve kızdıkları insanlara kolayca düşmanca hisler besleyebilir.

⚫️Kin tutabilirler.

⚫️Reddedilmekten, beğenilmemekten ve terk edilmekten büyük endişe ve korku duyarlar.Bu konuda sürekli düşünür ve onay alma ihtiyacı içinde hissederler.

⚫️İnsanları manipüle etmek.

⚫️İftiralar.

⚫️Yalanlar.

⚫️Kışkırtma savunmaları.

⚫️Yalnızlığa katlanamamak.

⚫️Terk edilmişlik.

⚫️Özgüven eksikliği.

⚫️Sadık olamama.

⚫️Cinsel hayatlarında çok partnerli olmak.

⚫️Kendine yönelmiş aşırı eleştirel ve yargılayıcı tutumları.

⚫️Kronik boşluk ve anlamsızlık hisleri.

⚫️Empati yoksunluğu.

⚫️Umutsuzluk.

⚫️Uzun planlar yapamamak.

⚫️Hedefler koyamamak.

⚫️Kontrol sorunları. 

⚫️Düzensiz para harcamaları.

⚫️Çok fazla yemek yeme.Ve bazı günlerde de iştahsızlık sorunları.

⚫️Rutinsiz uykular.

⚫️Kim oldukları konusunda içsel bir barışıklık içinde olmadıkları için sık sık iş,arkadaş,sevgili,din değiştirirler.Dış görünümlerini değiştirirler saçlarını mavi ya da mor gibi alışılmadık renklere boyatmak, vücuduna dövmeler yaptırmak vs vs.

⚫️Aşırı hassasiyetliler.

⚫️Kendini yaralamak.

⚫️Hiperseksüellik.

⚫️Yaratıcılık konusunda yeteneklilerse çok iyi sonuçlar ortaya koyabilirler, sanata yatkınlıkları vardır.Böylece başarılı kazanımlar sağlayabilir.

⚫️Çabuk öfkelenirler.

⚫️İletişim kuramamak.

⚫️Anksiyeteler.

⚫️Depresyonlar.


Nedenleri

Genetik.

Çevresel etmenler.

Önemli travmalar.

Çocuk gelişim ve/veya ergenlik dönemlerinde gördüğü sözel veya fiziksel istismarlar.

İhmaller.

Fiziksel veya diğer tüm ihtiyaçların karşılanmaması.

Ölümler.

Madde bağımlılığı.

Boyun eğicilik, sorgulanmayan hayat.

Cezalandırıcılık/ reddetme.

Hormonel problemler.

Bu söyleyeceklerimde diğer tüm kişilik bozukluklarında veya bazılarında görebilmesi mümkün olandır: Bunların yanı sıra beyin kimyası ile ilgili yıllardır süre gelen çalışmalar vardır.İnsanlarda sinir sistemi oluşumunu, gelişimini ve işleyişini etkileyen, vücudun salgıladığı kimyasal maddeler bulunur.Bu sistemlerde yaşanan aksaklıklar da faktör olarak değerlendirilmektedir.


Tedavi Seçenekleri

Konuşurken belli sorular sorar, şikayetleri dinler,yakınları ile konuşulur ve tanıyı koyar.Sorular “evet”, “hayır” veya “kesinlikle katılıyorum” ve “kesinlikle katılmıyorum” şıkları arasındaki bir seçimle cevaplanmaktadır. 


Öz farkındalığı ve eğitim düzeyi yüksek hastalarda daha başarılı olur.Önemli özelliklerinden biri sanatsal faaliyetlere ve yaratıcılığa yatkın olmalarıdır.Bu yönlerini pekiştirecek hobiler ve ilgi alanları iyi gelebilir.


Oluşturulan her yeni başa çıkma yolunu ya da sakinleşme tekniğini uygulandığında, beyin yeni sinir yolları yaratır.


SKB ile başa çıkmanın üç yöntemi vardır.

  1. Duygusal fırtınayı sakinleştirmek
  2. Dürtüsellik kontrolü ve de stresi toleransı öğrenmek
  3. Kişilerarası becerileri geliştirmek


✔️Bireysel Terapi

Kişiliğin düzgün gelişiminde psikoterapi ilk  faydalı yöntemlerden.


Her dediklerini yapmak veya manipülasyonlarına boyun eğmek takınılmaması gereken bir tutumdur ama bu durumlarla baş edebilmek danışanı iyi tanımakla ve bilinçlenmekle kolaylaşabilir.


Stresli durumlarda kolayca içlerine kapanır ve depresif olabilirler.Bu esnada özel hayatları,iş hayatları ve günlük faaliyetleri ciddi sekteye uğrar,madde bağımlılığı riski artar.Mümkün olduğu kadar stresten uzak kalmaları gerekir.


Duygusal kırılganlığını azaltabilmesi ve duygusal dalgalanmalarını yatıştırabilmesi için, dürtüselliğini denetim altına alabilmesi ve zorlanmaya katlanabilmesi için beceri terapisi sürecini sıkı desteklenilmeli.


Bilişsel davranışçı terapi;Bu alanda seçilecek olan psikoterapi yaklaşımı genellikle bilişsel davranışçı terapidir.Günümüzde en etkili yöntemlerden biri olarak Diyalektik Davranışçı Terapi görülmektedir.Bohus’a göre Diyalektik Davranışçı Terapi, 1993 yılında Linehan tarafından kronik intihar eğilimli Borderline kişilik bozukluğu olan kişiler için geliştirilmiştir.Bu teknik, Seattle'daki Washington Üniversitesi'nde Marsha Linehan tarafından tasarlandı.Linehan’a göre Diyalektik Davranışçı Terapi, boğucu duyguların kontrol altına alınmasına yarayan oldukça etkili bir yöntemdir.Bu terapi, davranış terapisi, kognitif davranış terapisi, geştalt terapisi, hipnoz terapisi ve diğer alanlarını kapsayacak şekilde çok geniş ve çeşitli terapi yöntemlerini bir arada içeren bir birleşimdir.(Diyalektik Davranışçı Terapisi: Martin Bohus’a (2011) göre Diyalektik Davranış Terapisi, 1993 yılında Linehan tarafından kronik intihar eğilimli Borderline kişilik bozukluğu olan kişiler için geliştirilmiş bir terapi yöntemidir.)Yani; Duygusal olarak savunmasız bir kişi, otonom sinir sistemi nispeten düşük stres seviyelerine aşırı tepki veren ve stres giderildikten sonra başlangıç noktasına dönmesi normalden daha uzun süren kişidir.Bunun biyolojik bir diyatezin sonucu olduğu öne sürülmüştür.


Diyalektik Davranışçı Terapi

  • Farkındalık , içsel deneyiminizin - düşüncelerinizin,hislerinizin farkında olmanıza ve burada ve şimdiye odaklanmanıza yardımcı olur.
  • Sıkıntı tolerans, ezici duygulara etkili bir şekilde tahammül etmenize yardımcı olur.Dikkat dağıtma,gerçeği kabul etme,anı iyileştirme ve sağlıklı stratejilerle kendinizi sakinleştirme gibi teknikleri kullanır.
  • Duygu düzenleme , duygularınızı anlamanıza, duygularınızın yoğunluğunu azaltmanıza ve onlara etki etmeden duygularınızı hissetmenize yardımcı olur.
  • Kişilerarası etkililik,sağlıklı ilişkiler geliştirmenize, etkili bir şekilde iletişim kurmanıza, ihtiyaçlarınızı iddialı bir şekilde ifade etmenize ve hayır demeyi öğrenmenize yardımcı olur.


Güçlü iletişim süreci.


Aile ve çevreyle olumlu ilişkiler.


Belirli sosyal becerileri öğrenmek.


Öfke patlamalarına veya fevri davranışlara yol açan tetikleyicileri bilip önlemesi.


Bir programa sahip olmak.


Düzenli yeme alışkanlığı.


Düzenli uyku alışkanlığı.


Egzersizler.

✔️Grup Terapisi

Grup psikoterapisinide birlikte destelenilebilir.

✔️İlaç Tedavisi

İlaçlar genellikle başka bir akıl sağlığı sorunu varsa kullanılır.


Depresyon veya anksiyete gibi belirli semptomları hafifletmek veya azaltmak için atipik antipsikotikler ve antidepresanlar.Bu dönemlerde gerekli görürse ilaç tedavisi verebilir.Fakat bunun dışında hayat boyu sürecek şekilde ilaç kullanımı nadir hasta için gerekli olur.Azalma olmuyorsa hastaneye yatırılır.

✔️Anthony Bateman ve Peter Fonagy’ye göre Mental Temelli Terapi (MTT) 

✔️Otto Kernberg tarafından geliştirilen Aktarım Odaklı Psikoterapi (AOP) 

✔️Jeffrey E. Young’a göre Şema Terapisi: Bilişsel davranışçı terapi, psikodinamik psikoterapi ve duygu odaklı terapiyi birleştirir.Şema; borderline  bireylerin derinlemesine yerleşmiş,kendini yenilgiye uğratan düşünce, davranış ve duygu kalıplarını ("şemalar" olarak bilinir) değiştirmelerine yardımcı olmaya odaklanır.

✔️Sanat Terapisi

✔️Dans hareket terapisi

✔️Drama terapisi

✔️Müzik terapisi


Tedavi almazlarsa da yine dönüp kendilerini suçlamalarıyla, kendilerine yüklenmeleriyle sonuçlanır ve kısır döngüye dönüşür.



Vakalar:


Kişiler:


1.📁

Fatal attraction, 1987 filmi




2.📁

Gone Girl, 2014 filmi




3.📁

Girl, Interrupted (1999) filmi




4.📁

Welcome to Me, 2014 filmi




5.📁

Leyloş, 22 yaşında kadın.Danimarkalı.Üniversite öğrencisi biseksüel,bekar.


Şikayeti: depresyonda, “boş” hissediyordu; kendine zarar verme, incinme; görünürde hiçbir neden olmaksızın zihin durumunu değiştirdi; kararsızlık; hafıza ve dikkat sorunları; kayıp ve yalnızlıkla baş etmede zorluk.


Olgu sunumu: 16 yaşında semptomların başlaması, çaresizlik ve şaşkınlık hissi ile gelişen, kim olduğunu, neyi sevdiğini ya da hayattan ne beklediğini bilmediğini belirterek, genellikle “boş hissettiğini” bildirir.”Ve deneyimlerinin, özellikle olumsuz olanların, aile tarafından alaya alındığını, göz ardı edildiğini veya kızgın hissetmediklerinin söylemekte.Aile, onu çocukluğundan beri yalnız ve ağlamaklı olarak tanımlıyor.Birçok kez danışmasına rağmen ancak iki aydan fazla ilaç tedavisine devam etmedi.Aile ile ihtilaf geçmişi, yakınlarının ihtiyaç duyduğu desteği almadığını bildirme.Bu güne kadar ailesiyle birlikte yaşayan ve onlarla çatışan bağları sürdüren üç kardeşten sadece biri.Anne depresyonda ve takibe alındı.


Olgu değerlendirmesi: Fiziksel sağlıkta değişiklik olmaksızın fizyolojik ve patolojik arka plan.Ayrıntılı değerlendirme sonucunda anksiyete, depresyon, melankoli, intihar düşüncesi, çoklu somatik yakınmalar, uykusuzluk, iştahsızlık, cinsel sorunlar, duyarsızlaşma ve mahvolma sanrıları semptomlarını belirlendi.Tütün kullanımını reddediyor, haftada 1 kez alkol kullandığını, arkadaş gruplarıyla sosyal toplantılarda ve hayatın farklı anlarında aşırı yemek yediğini bildirdi.Teşhis şüpheleri: Depresyon,Bipolar,Sınırda kişilik bozuklukları,varoluşsal bir boşluk,dengesiz ilişki örüntüleri,dürtüsellik,kendine zarar verme,kimlik dağılımı gibi borderline kişiliğin karakteristiği  görüldü.



6.📁

Angel, 21 yaşında kadın.Portekizli.Üniversite öğrencisi,heteroseksüel,bekar.


Şikayeti: Ebeveynleri tarafından yatak odasında bulunan üst ekstremitelerinde makas nedeniyle çok sayıda yaralanma ile acil servise getirilir.İki gün önce ayrılan erkek arkadaşı olmadan yaşayamayacağını söylüyor.Her zaman terk edildiğini (arkadaşları,ailesi,meslektaşları tarafından),insanların onu yeterince önemsemediğini ve artık bu durumu desteklemediğini,her zaman boş hissettiğini belirtiyor.


Olgu sunumu: Ailesi önceki gün genç kadının aşırı derecede rahatsız olduğunu,çok miktarda alkol içtikten sonra çılgınca araba kullanıp kaza yapıldığı söylemekteler.Ayrıca genç kadının “yoğun ve dengesiz” olarak sınıflandırılan diğer iki ilişkinin sona ermesinden sonra hastaneye kaldırıldığını ve bu durumlardan birinde, kendisini terk ederse intihar edecek eski partneri tehdit ettiğini bildirdiler.Alkol ve uyuşturucu kullanımını tesadüfen bildirir (hangi uyuşturucuyu belirtmek istemedi).Sigara içmeyi reddediyor.Düzenli kullanımda bulaşıcı, kronik hastalıkları, alerjileri ve ilaçları reddediyor.İlişkilerin sona ermesinden sonra önceki hastaneye yatışları bildirir.Ailede depresif bozukluk ve madde bağımlılığı öyküsü bildirilir.8-11 yaş arası amcanın cinsel istismar öyküsü.Çocukluğunda ona bakan anneannesi hasta 7 yaşında iken ölüm kaybı durumunu değiştirdi, bu da yoğun bir terkedilme ve hayal kırıklığı duygusu yarattı.Ebeveynler, hastanın kararsız olmasına ve liseyi bırakmak istemesine rağmen notlarının iyi olduğunu bildirdi. 2 yılda 8 kez iş değiştirdi.


Olgu değerlendirmesi: Olgu sunumunda oluşan tüm sanrılarla beraber fizik muayenede hastanın genel durumu iyi.Korunan anlık hafıza.Dengesiz bir ruh hali olan çoğu zaman depresif bir ruh hali eğilimindedir (hayatı hakkında melankolik konuşmakta).

PAYLAŞ
Banner

Danisman Hocam

YORUMLAR:

0 comments: