Konusu; Üniversitede edebiyat profesör olan bir adamın iki öz kardeşle yatıp kalkmasını gösteriyor.Kardeşinden hamile kalıyor iç içe bitişik evleri var yinede her ikisiyle cilveleşiyor.Sanırım bu filmde çocuğunu doğuran eski karın bile olsa bile bir daha birleşmek istendiğinde aynı sevginin olamayacağı söylenmekte.Vakit harcamak için öylesine bakabilirsiniz.
İşe yaramıyor.
•Kabustan gelen
13 yaşındayken annesinin kanserden (kanker adam diye geçen isim) ölümüyle evlatlık edinen aileyle film açılır.Yeni evlatlığı vurma teşebbüsüyle sahne başlar.Ara ara grup terapileriyle eşlik eder.Genel olarak rüyalar ve bilinç altı arasındaki ilişki üzerine gelgitler yapmakta.Terapi seanslarına çift olarak değil tek gidilmekte.Etraf, olaylar ve oynayanlar hiç abartılmadan çok sade oynanmakta.Çocuk uyumamak için sürekli dinç içeceği içiyor kabus dediği rüyayı görmemek için.Sınıfın içinde sözde bir canavarın ortaya çıkması böyle korkutucu bir varlığın olduğunu daha ufak yaştakilere inandırması hiç doğru değil.Büyük malikane her nedense geceleri tüm ışıkları kapalı.Serbest dolaşıyor eski dosyaların arasında.Geride kalanlar hepsi düşündüklerimiymiş çok saçma.
•Sancı
Hiç tanımadığın bir yere üstelik uçsuz bucaksız bir eve neden gidilirki.Ölümü çağıran ayin yapıp başlıyorlar.Birkaç tıkırtıyla ordan gidilmesi gerektiğini söylerler sabah yola çıkarlar en yakın kasaba 80 km az gittiler birden hava şartları değişti gök gürültüsü bir yandan şimşeklerin çakması öbür yandan geldikleri kümeslerine koşarlar.Derken öyle normal olmayan evin tabi bir mahseni olmaz olur mu ses gelir ordan -Bana bak ya sen çık, ya da biz geliyoruz. -(devamkee) dostum şimdi kendi ölüm fermanını imzaladın işte.
Radyodan ses gelir: Kendi kaderin için temennide bulun. Ve bingo iki çiftle gidilen serüvende çapkın diğer kadınıda hamile bırakmış.Felaketler bitmiyor öbür herif dostu olan on yıl dini işlerle uğraşmış onu öldürmek istiyor (film repliklerinde öyle söylüyor). Çapkın bey bağırıyor.Yapmayın dünyanın sonu geldi bunu mu tartışağız şimdi diyor.Aldatılan sera ağzı mühürleniyor gözleri kısmı deriyle kaplanıyor.Canavar ahaha karakteri yakışlıklıyı tokatlıyor sonra süratlice deliğine giriyor.
Sanatsal dokunuşlar film boyunca çok açık anlaşır oldukça hoş çalışma.
Hamile kalmış olanın doğmamış olan bebeğini çalmışlar.Oman tanrım konuşuyor gazabımdan kurtulamazsınız diye sufle mi vermiş sur mu üflüyor anlamadım.Yüce tanrı konuşuyor üstelik türkçe.Ardından hiç alışılmadık saçmalıklarla devam ediyor.
-Zamanı geldi
~öldük mü?
-Hayır.
~nerdeyim ben?
-cehennemde.
Filmin son kısımlarında hayal ettiği seçimlerinin olduğunu söylemekte.Tüm kimyasalları içe içe böyle ali sunallasyon olmuş.Bolca zamanınız varsa çarçur etmek için izlenir.
İşe yaramıyor.
•Gizemli kız.
Doğumhaneden kaçırılan kız yıllar sonra vali adayı olan gerçek annesini bulur.Bu gizemli kız bir güzel sarhoş olur elalemin diline koynuna düşer vede mesleği ingilizce hocası derste ifşanı tüm öğrencileri izlemiş.Zevk uğruna kutsal mesleğe leke düşürmek kelime bulamıyorum.Okulun müdürü şak diye kovar oh be.Meğerse bu gelen hem siyasetçi olan anasından aldığı sömürü jargonuyla öncekinden aldığı ahlaksızlığıyla kendine amacı olmayarak ajancılık oynuyor. Berbat bir hikaye çekimlerde.
İşe yaramıyor.
•Kadavra
Biz hayvanız diyen doktor karakterleri birini öldürerek oyun oynuyor.
•Gizli dünya
Yolda geçerken yardım ederken bir süre konteynır içine mahkum edilen bir kadın ile kızı anlatıyor.
•Şehir avcısı
Zengin iş adamının kızı kaybolup getirilmesini sağlayan ucuz eski jackie chan filmlerden.
•İntikam
Kızının bombalı bir saldırı sonrasını katillerini aramayı anlatan jackie chan filmi.Son on dakkada hareketlilik var başı ve ortası standart. Senaryoda eski teröristen bakan yardımcılığı olan bir çetede olay içerisinde.
•Katille 7 gün
Çocuk iki hafta sonra doğum günü davetiyelerini dağıtırken kaçırılıp tecavüze uğrar babası zanlıyı 7 gün işkencelerle cezalandırır.
Başlardaki dar boy aynasından kısa süreli çekim sahnesini anlamsız buldum bu taktiği uzaktan geniş oda içinden aynaya doğru olsaydı daha hoş görünebilirdi ki buna benzer başka filmlerde yer alıyor.
Son birkaç gün içersinde zanlının itiraflarıyla eski pislettikleri ufacık kız çocuklarının ailelerine haber verir. Ailerinde biri olanları konuyu kapatmak ister filmin baş karakteri böylece sessiz kalınmasına anlam veremez gider onu kaçırtıp sapığın önüne atar.
İntikamın doğru cevap olduğunu düşünüyor musunuz? - Hayır Peki yaptıklarınızdan pişman mısınız? -Hayır. diyerek sinema filmi biter.
•Ye,dua et, sev
Kendi dengesini bir türlü bulamayan saçma bir kadını iki saat yirmi dakkalık film berbat.
İşe yaramıyor.
•Aşkın renkleri
Tesadüfen kadın kafe girer ondan daha önce gelen adamın biriyle çıkışta öpüşür evlenirler yirminci dakkada adam kazada ölür.
•Paris,texas
Filmi pariste geçmiyor, tekxassın paris bölgesinde. Gençlik baharında bir kız ve ondan çok büyükçe olan bir adamla evlenir.Kadının anladığım kadarıyla içi dışı cinsellikle dolu.Kocasına üç dört aylık hamile olduğunu söyler adam ise sadece kıskanılmak ister oysa kadın endişe duyar içki masalarında meze olmayı ister taki adam dört yıl sonra soluksuz kalıp yere düşene kadar.Düz bir hikaye 20. yüzyılın en iyi filmi diyorlar.Pekte şahamlı değil bana göre. 1984 yapımı.
•Aşk ve küller
Bu Amerikan filminde de aşkı her zamanki gibi sadece yatağa bağladılar.Senaryoda daha çocukken başlayan şuursuzca birliktelikler yaşan deli bir kadın geçiyor.Sürekli kimden hamile olduğunu dahi hatırlayamayanın hikayesini söylemişler.
İşe yaramıyor.
•Büyük günahlar
Giriş kısmında müziğin olmasını beğendim, ilk defa başlar başlamaz sesler koymazlar yada ben rastlamadım.Ve son sahnede de çalmakta.
Senaryo oldukça basit süre çok uzun bir saat elli dakka dopdolu geçmiyor aynı sahneleri defalarca eklemişler bu tıpkı şuanki dizi saatini doldurmak gibi.Baskında 9 kişiyi öldürmekle suçlanan eski askeri yargılamakla başlıyor.Sadece ellerini iyi kullanabiliyor diye ve ajandadaki gün kayıtlarına bakarak katilin saptanması pek etkileyici değil.Askeri üst diye sahneleri gerçeğe daha yakın olabilirdi, askeri mahkeme sahneleri kahvehaneye dönüşmesi senaryodaki konu itibariyle ciddiliğinden uzak.Madem asker birkaç aksiyon sahne parçaları eklenebilirdi.O kadar saate hikayeyi üç kişiyle çevirmek çok itici.
•Cinayet gecesi
Aldatılan bir koca eski karısını vurur içeri cinayet için gelen polis birlikte olduğu adam gelir tam onuda öldürecekken tekme mesafesinde silahı doğrultur ateş edemeden başaramaz.
•İlk korku
Bir piskoposun trajedi cinayetinin arka planını anlatıyor.
Olay sırasında cinayet işleyen zanlı maktul ve rahip yardımcısı yer alıyor.Suç rahip yardımcısı karakteri üstüne atılıyor.Bunu savunmak isteyen kariyer yapmak isteyen avukatla birlikte macerasını anlatıyor.Şüpheli hem kekeme hem hafızası gidip gelmekte.Ve de düştüğü durumlarda cinsel ilişki grup videosu kasetleri var.Sonuç olarak; çoklu kişilik bozukluğu. İki saatten fazla sürüyor ama gereken verimi sağladığını düşünmüyorum.Oraya buraya boşu boş aynı anlamsız koşuyorlar.Klinik psikolojik sorunu derine inilebilirdi son on dakkada da bunu açığa çıkardılar bunu daha öncesinden yavaştan ipuçlarıyla sağlayabilirlerdi.Hukuk dilini hiçte ciddi dille kullanmadılar öbür taraftan söz konusu kilise ve devlet içindeki çirkefliği tam olarak sergileyemediler.Fakat 1996 yılına göre bu konu gayet anlamlı.
•Kusursuz cinayet
Her atağı kusurlu olan bir filmdi.1998 yapımı berbat.Aldatılan koca eski karısını onunla yatana detaylı şekilde vurdurtmak planı içindeyken herif başka birini yerine koyar olay gerçekleşmez.Sonunda eski karısı hem aldatıyor hem onu öldürüp bitiriyor nerden çıkıldı neye varıldı.
İsminin hakkını vermeyip işe yaramıyor.
•Sanık
3 kişi barda kadının birine tecavüz ediliyor kefaletle hemen orda serbest bırakılıyor.1988 de çekilmiş kendi yılına göre gayet sakin gerçek çekilmiş şu doksanlı yıllardaki mahkeme sahnelerinden daha iyiydi.Klasik senaryo var delil olarak olay sırasında bulunan biriyle görüşüyor birkaç cümle sonra kabul ediyor.Savunma atışmalar öyle ateşli cereyan etmiyor.
•Zafer benim
İlkokul öretmeni olan Ron Clark yaşam hikayesini anlatıyor.Her zaman her an şu bir gerçek inanmak.Çok başarılı bir geçmişi olan hocamız New York’ta okulda öğretmen açının olduğunu bilmekte oraya gider okulun en çekilmez sınıfını istemektedir.En doğal samimiyetiyle sınıftaki herkesi olduğu gibi kabul eder.Olması gereken öğrenme,disiplin ve sosyal ilişki üzerinden film başlar.Dedim ya olduğu gibi kabul ettiği için samimiyetle saygıyı birlikte getiriyor.Ondan sonra ne mi oluyor derslere başlamadan önce öğrencileri tanıyabilmek için her bir öğrencisinin ailelerine evlerine gidip görüşmekte bana göre mükemmel bir oryantasyon.
#naimsüleymanoğlu
Filmi daha çok kendisinin büyüdüğü yerde ahlaksızca yapılan zülmü konu alıyor bunun için özgürlüğü için savaşıyor.Sinemadayken gitmemiştim yandaştır diye öylede olmadı ne güzel.Daha çok mesleki teknikleri daha detaycı bir öykü beklerdim göründüğü gibi hayat hikayesi birbaşka...
•Küp
Birbirinden habersiz bir grubun küp şekillerinden oluşan kapsüllerden geçişleri matematik yöntemiyle gösteriliyor.
Hemen testere serisi aklıma geldi halbuki saw bu seriden sonra başlamış bakarsanız tarihlere.
Açılış sahnesi çarpıcı motifler efsane.Bu motiflerin farklı dört karelerle tekrar ediyor.Hepsinin birbirinden farklı olmasını beklerdim bunu yeteri kadar masraf çıkardıklarını varsaydığımdan yapmamışlar.
Öğrenci karakteri yapmacık.Akıl oyunlarındaki herif gibi kafası karışık sadece bir şeye konsantre olan tezler yürüten dik net tavırları olmalıydı çünkü kendinden emin olan böyle yapar.
Yabancı sinemalarda ilk defa bu kadar küfürü olan filme rastladım, yeri gelmişken tr de ise en çok hep yek serisinde küfür var heleki hep yek3’te.
Ben hiç bir film izlerken afallamadım sonradan sebep bir bir ortaya çıktığı için.Düşünsenize 1997 yılındasınız ilk defa bir filmde uzaylılar,derin gizli güçlerden lafları geçiyor.
Kurdukları tuzak odaları çok iyi kimi sesle,başka oda içeriye girerken salgılanan vücut gazları,bir başka oda ağırlıkla vs ölçülerin olması etkileyici.
Matematiği içine koymuşlarda pek yansıtmamışlar her kapağı açtıklarında sayılarla işlemi nasıl yaptıklarını iyice göstermediler şekilli matematiksel kelimeleri de araya sokmuşlar tam anlamadık.Şüphesiz çekildiği yıla göre böyle bir yapıt iyi bence.
İkinci ve üçüncü devamı filmi çok saçma.Senaryo anlaşılmıyor olan hikaye yansıtılamamış.
•Parasite
nasıl başarılı film oluyor izledim ben hiçbir şey yok.Böyle saçma şeyler izleyeceğimize düşünüyorumda belgesel izlesek daha keyifli olur.
•Sonsuzluk teorisi
Hindu bir matematikçinin sayılarla olan oyununu sergiliyor.Ortam,davranış saf ve en içten böylece etkileyici.Tamda olması gerektiği gibi.Zihin o kadar dolu ki sürekli onu düşünmekte bakışlar ise boş boş bakmakta bazende bir nesneye kitlenmekte.Ciddi sorular olursa o tarafa yönetilmekte aynı ciddiyetle cevap verilmekte.
Ve tüm öğrencilerin itinayla baktığı o zeki öğrenci, hoca tahtaya konuyu yazarken bizim artist kağıda gerek duymadan beynine kazıyor yetmiyor çıkıp katkı yapıyor dersin hocasıysa öfkeli.
Teorilerin var tamamda bunu ispatlamakla mükellefsin diyor gökten vahiyle kulağına fısıldamadıklarına göre ispatlanmalı.
Büyük sayılarla işlem yapabilen dahi veremden göçtü.Gerçek bir hikayeden oluşmaktadır. İzlenilir bir film ama şöyle hani ağızda tad bırakacak türden değil.hindu geleneklerini bastıra bastıra gösteriyorlar daha diploması bile yokken dahi görünmesi ve bunu tanrı tarafından ilhamın fısıldadığını kendiliğinden aklına düştüğünü falanda filan.Akıl oyunları filmi yine gözümde öndesin.
•October Sky
Çok uzun zamandır göremediğim en kaliteli 1999 bilim kurgu filmi.Gerçek bir hikayeden alıntılanmış.Konusu bir kişinin roket yapmak istemek arzusundan yola çıkarak dört arkadaştan geçmekte.Oğlan yemek yerken tv ekranda roket çalışmalarını görür o anda karar bende yapacağım diye.Günümüze kadar çıkabilecek tüm sorunları ilmik ilmik işlemiş.Ayrıntılı detay vermek istemiyorum çünkü kesinlikle izlemenizi ısrarla tavsiye ediyorum.Bir şeye tam inandın mı o şey ne olursa olsun gerçekleşecektir.Boş konuşmaları gerçekten duymamazlıktan gelinmeli yoksa onlara normalmiş gibi gelir.Bu şimdiki zamanda değil geçmiş zamanda da böyle oldu.Bir şeylere inanmak lazım.Yayınlandığı yıla göre başarılı bir yapıt.
•Rain Man
•Rain Man
Otizmli olan Rain hayatını anlatıyor.
88 yapımı açılış sahnesi hoş değil.Ve bütün miras buna kalır ondan haberi olmayan kardeşi onu kullanıp miras almak ister başlarda.
Seslere karşı hassas, bazen seslere takılıp kalmak, bu sesleride tesadüfen unutamayıp hatırlamak,söylenilen sesleri tekrarlamak,ufak mesafe adımlarla yürümek,yürürken çoğu zaman yan yana değilde de biraz arkasından gelmek, önceki alışkanlıklarının tekrar edilmemesi durumunda paniklenmek, bazende simetrik olmayan şeyleri düzeltmek.Hoşuna giden araçları yanında bulundurmak bu not defteri olur kalemleri olur oyuncak olur ve böylece kendisini iyi hisseder.Konuşurken sık sık aynı kelimeleri tekrar etmek, çoğu zaman göz teması kuramamak.
Senaryo yolculuk konsepti üzerine çizildiği için detaylar oluşmamış.Çekildiği yıla göre güzel.Filmin sonunda destekleyip rehabilitasyon merkezine tekrar geri döner.
•Aklım karıştı
Akıl ve ruh hastaları içinde geçiyor.Psikolojik bir terim yok en güzel yanı Anjelinam var.
Bir gece kadınların hepsi gizliden bowling odasına girerler usta çilingir karakteri var ordan müdürün odasına geçiyorlar dingonun ahırı ya giren girene masa üstündeki kişilerin bilgileri teşhisleri ayrı ayrı okuyorlar.Gerçekçi değil birkaç aşina olmadığınız terimler kullandıkları içinde psikoloji filmi diyenler neyin peşindeler başından beri ciddiyeti bile olmayan sahneler neyse ya boş.
İşe yaramıyor.
YORUMLAR:
0 comments: