Bu Blogda Ara

slider

Son Paylaşılan

Navigation

HAYATIMIZI GERÇEKTEN BİZ Mİ YÖNETİYORUZ?

  Kendini yorgun, değersiz, kontrolünü kaybetmiş hissediyor musun? Peki, en son sadece kendin istediğin için ne yaptın? Aklına gelmiyor mu? Belki de hayatının yönetimini başkalarına bıraktın ve kendini kurban ediyorsun…
  İyi bir insan olmak, sosyal ahlak düzenine ve kuralına uymak, yardım sever olmak, yani özünde iyi olmak doğrudur. Ancak sevilmek için farkında olmadan haddinden fazla verici davranmak, hayatınızı başkalarına feda etmek demektir. Neden bu hayatta kurban olmayı seçiyorsunuz?

  Belki de seçtiğiniz farkında bile değilsiniz! Yapmanız gereken ilk şey, davranışlarınızın farkına varmak. Kendinizin, hayatınızın, neyi neden yaptığınızın bilincinde olmaktır. Buna özel hayatınızdaki ilişkiniz, sosyal ve ailevi ilişkileriniz dahil!

  İnsanlara karşı beklentiniz, onların sizden beklentisine oranla daha azsa, bu sizi kendine güvenen ve ayakları üstünde duran, realist ve akılcı biri yapar. Ancak bütün beklentilere cevap vermek için kendinizi paralıyorsanız, bu sizi sadece enayi yapar.

  Aşk ilişkisinde ve diğer tüm ilişkilerinizde, eğer dengeyi yakalayamazsanız, hep kullanılan, suistimal edilen ve oyalanan kişi olursunuz. Bundan kurtulmak istiyorsanız, hayatınızın kontrolünü elinize alın.

  Öncelikle neden hayatınızı bu derece başkalarının kontrolüne bıraktığınızı bulun. Sevilmek ve onaylanmak arzunuz neden bu kadar yüksek? Kendinizi var etmeniz için, başkalarının onayına mutlaka ihtiyacınız var mı?

  Sevgilinizden ayrılırsanız veya sizi terkederse, bu dünyanın sonu mu olur? Neden? Siz gerçekten sevilmeyi hak etmiyor musunuz? Peki, onun tarafından sevildiğinize emin misiniz? Yoksa sizin tarafından sevilmenin tatminini yaşayan birine cariyelik mi ediyorsunuz?

  Aileniz tarafından sürekli kullanılıyor olabilir misiniz? Sizi sevdiğini söyleyen aile üyelerinin kredi kartı borçları bir türlü bitmiyor ve siz hep onu ödemek zorunda mı kalıyorsunuz? Peki bir gün, onların isteklerini yapmadığınızda veya sizin zor zamanınız olduğunda, hala sizi sevmeye ve yanınızda olmaya devam edip etmeyeceklerini kontrol edecek cesaretiniz var mı?

  Dostlarınız, aileniz veya sevgiliniz, her kim olursa olsun; siz gerçekten sevilmeye değer biriyseniz, onlara sunduğunuz olanaklar olmadan da seviyorlarsa, bu gerçek sevgidir. Çıkar ilişkisine dayalı bir iletişiminiz varsa, sevildiğinizi sanıyor ve gerçeği biliyor olmanıza rağmen, kendinizi kandırıyor olabilirsiniz.

  Hayatınızın kontrolünü elinize almak bile, büyük cesaret ister çünkü önce kendi gerçekliğinizle ve yarattığınız dünyanın doğruluğuyla yüzleşmeniz gerekir. Gerçek sevgi; bütün her şeyden sıyrılıp en yalın ve yoksul halinizle size kucak açanların ve beklentisiz sevenlerin var olduğu bir dünyaya sahip olduğunuzda anlam kazanır.

  Bunu anlayabilmek, sunabilmek, yaratabilmek ise, gerçekten kim olduğunuz, çevrenizle nasıl bir iletişim biçimi oluşturduğunuz ve kendiniz için neyi istediğinizle ilgilidir. Bunu yapacak gücünüz var mı? Çünkü hayatınızın kontrolünü elinize almaya karar verdiğinizde, yarattığınız sanal dünyanın bir anda yıkılacağı gerçeğine karşı hazırlıklı olmalısınız…
PAYLAŞ
Banner

YORUMLAR:

0 comments: