Okul fobisi, genellikle 5-8 yaş ile 11-12 yaş grubu arasında görülen çocuğun kuvvetli bir endişe ile okula gitmeyi reddetmesi ya da bu konuda isteksiz görünmesidir. Okul fobisi ile ilgili toplumdaki genel algı bunun çocuğun okula başladığı ilk zamanlar ortaya çıktığıdır, ancak bu durum çocuğun okula başladığı süreçte değil daha sonraki süreçlerde de görülebilir.
Çocuklar anaokuluna ve ilkokula başlarken anne-babadan ayrılma kaygısı yaşayabilirler. Bu durum “ayrılık anksiyetesi” olarak adlandırılmaktadır. Çocuk ilk kez okul ortamına girdiği için bu süreçte kuruma güven duymada zorluk yaşar ve anne-babasının yanında olmasını ister. Ancak bir süre sonra okulda yapılan çalışmalara katıldıkça okula ve öğretmenine güven duyarak okula uyum sürecini tamamlar. Bu süreç ortalama iki hafta kadar sürmektedir. Çocuk anne-babadan ayrıldığı zaman ağlamakta, ama bir süre sonra sakinleşerek grup katılımını sağlayabilmektedir.
Ancak okul fobisi yaşayan çocuk, annesine ve anne yerine bağlandığı baba, anneanne, babaanne, bakıcıya bağlılık gösterir; sevdiği ve alıştığı bir ortamdan, sevdiklerinden ayrılmak istemez.Çocuğun alışma süreci içinde gösterdiği direnç, tepkiler zamanla ortadan kaybolmadığında bu durum kaygıya dönüşebilir ve okul fobisi olur.
Okul fobisi; aşırı koruyucu ve baskıcı bir tutum sergileyen, boşanma ve yeni kardeş doğumu durumları olan, iletişim problemleri yaşanan, genetik olarak kaygı durumuna yatkınlığı olan ailelerin çocuklarında sıkça görülmektedir.
Okul fobisi yaşayan çocuk ile okul kaçağı olmayı birbirine karıştırmamak gereklidir..
Okul fobisi olan çocuklar okula gelmek istemediklerinde anne-babaları ile bu durumu paylaşmaktadır ve okula gitmediği zaman evde kalır. Okula gitmek istememesinin temelinde başarısızlık korkusu, sınıf içinde aktif olamama gibi kaygı durumunu arttıran nedenler bulunur. Genellikle okul ödevleri ile
ilgilidirler. Oysaki okuldan kaçan çocuklarda; okulu sevmeme, ders yapmak istememe, akademik bir amaçlarının olmaması durumu söz konusudur. Okuldan kaçtıkları zaman anne-babalarına haber vermezler ve okulda olmaları gereken zamanı ev dışındaki mekânlarda geçirmeyi tercih ederler.
Okul fobisi nasıl tedavi edilir?
Çocuklarda okul fobisi; okuldan, sosyal faaliyetlerden ve öğrenme yaşantısından uzaklaştıkları için, sosyal ve akademik gelişimlerinde ciddi eksikliklerin oluşmasına sebep olabilir. Bu sebeple bir uzman desteği almaya ihtiyaç vardır.
Uzmanlar, okul fobisine sebep olacak nedenleri belirleyerek psikoterapi desteği sağlar. Bu yöntem çocukların bir an önce okula dönmesi için olumlu bir etki sağlamaktadır. Ancak bireysel psikoterapinin yanı sıra öğretmen ve anne-babanın sergilediği tutumların değiştirilmesi konusunda yönlendirme yapılması sürecin kolay atlatılmasına destek olacaktır.
Okul Fobisi Olan Çocuğa Nasıl Davranılmalı?
Anne baba çocuğun ilk öğretmenleridir. Anne-babalar, sergileyecekleri her tutumun çocuklarının gelecekteki davranışlarının temelini oluşturacağı bilinci ile hareket etmelidir. Okula başlama, yaşam boyu çocuğunuzun anılarında iyi ya da kötü olarak yer alacak olaylardan biridir. Bu sürecin nasıl şekilleneceği anne-baba ve öğretmen tutumları ile doğru orantılı olacaktır. Her birey yeni bir duruma uyum sağlamada zorluk yaşar. Okula başlama döneminde çocuğun yaşadığı kaygının kontrol edilemez olması akla çocuğunuzun “okul fobisi” yaşadığı fikrini getirebilir.
Okul fobisi olan çocuğa ne yapılmalıdır?
- Okul fobisi çocuğun elinde olmadan okul ile ilgili yaşadığı kaygıyı kontrol edememesi olduğunu bilmek gereklidir. Böyle bir çocuk, şımarıklık yapıyor diye kınanır, eleştirilir ve uyum sağlaması için zorlanırsa psikolojik olarak çeşitli zorluklar ortaya çıkabilir. Okula uyum konusunda zorluk yaşayan çocuğunuzu anladığınızı beden dilinizle ve sözlerinizle ifade etmeniz, onun kendisini iyi hissetmesine yardımcı olacaktır.
- Çocuğunuzun okula güven duyması için sizin ve öğretmeninin işbirliği içinde olması çok önemlidir. Okula güven duymayan bir anne-baba farkında olmadan çocuğunun da güven duymasına engel olacaktır. Öğretmeninin çocuğun yaşadığı kaygıyı anlayışla karşılaması ve güven duyması için uygun sınıf ortamı hazırlaması, çocuğunuzun bu zor durumu üstesinde rahatlıkla gelmesini sağlayacaktır.
- Her çocuk okula başlamadan önce farklı ortamlarda yaşıtları ile birlikte etkinlik yapmaya ihtiyaç duyar. Okul fobisi yaşayan çocukların okulda yalnız var olabilmesinde yaşıtları ile oyun kurabilmesi çok önemlidir. Bunun için çocuğun başlangıçta anne-babasının yanında olduğu ortamlarda arkadaşları ile oyun kurmasının sağlanması, daha sonra da önce aynı ortamda anne-baba olmadan daha sonra da farklı ortamlarda anne-babalı ve anne-babasız ortamların oluşturulması gereklidir. Böylece çocuğunuz daha az kaygı ile yaşıtları ile zaman geçirmeyi öğrenecektir.
- Çocuğunuzun okula gitmek istemediği durumlarda okula gitmesi gerektiği yönünde net ve ikna edici tutum sergilenmesi, gerekirse bir süre çocuğunuzun sizinle okula gitmesinin sağlanması gereklidir.
- Çocuğunuza verdiğiniz sözleri gerçekleştirmek, çocuğunuzun size her koşulda güven duymasını sağlayacaktır. Okula başladıktan sonra da verdiğiniz sözleri tutmak konusunda tutarlı bir tavır takınmak son derece önemlidir.
- Okul fobisinin derecelerine göre çocuğunuzun okula alışma süreci desteklenmelidir. Çocuğunuz okula gidiyor ancak sınıfa girmiyorsa bir süre kapıda beklemenize izin verilmelidir. Daha sonra sıra ile okul bahçesinde, okul dışında beklemeniz çocuğunuzun size ve okula güven oluşturmasını sağlayacaktır. En son çocuğunuza söyleyerek okulda kalamayacağınız ifade ederek, ondan izin almanız gereklidir. Onu ne zaman alacağınız söyleyip, o saatte orada olmak çok önemlidir.
- Çocuğunuz eve geldiğinde gergin, sinirli davranışlar sergileyebilir. Bu çok normaldir. Ona anlayışlı bir tavır sergileyerek, onunla oyun oynamak, oyun yolu ile kendini ifade etmesine fırsat yaratmak rahatlamasını sağlayacaktır.
- Okul fobisinin aşılmasında sınıf öğretmeninin tavrı çok önemlidir. Sınıf öğretmeninin çocuğunun ihtiyacının farkında olması ona özel davranması ve iletişim kurması çocuğun alışmasını kolaylaştıracaktır.
- Her çocuk bir gün mutlaka okula alışacaktır. Bazen anne-babalar günlerce okul kapısında bekleyebilir. Burada en baştan aşamalı olarak bu süreçte yer almak çocuğun uyum sağlamasını kolaylaştırıcı olacaktır. Bu konuda okul öğretmenlerinin, idarecilerinin anlayışlı bir tutum sergilemesi gereklidir.
Okul fobisi sorunu ile baş etmek hem anne babalar hem de öğretmenler için çok kolay değildir. Ancak bu sorunu aşabilmek için öğretmenler kilit bir noktada yer almaktadır. Öğretmenin doğru tutum ve davranışları okul fobisi yaşayan çocuğun okula güven duymasını ve uyum sağlamasını kolaylaştıracaktır. Okul fobisinin tedavisi ancak öğretmen aile ve doktor iş birliği sağladığında geçekleşebilir.
- Okul fobisi yaşayan çocuk kaygısını kontrol etmede zorlanan çocuktur. Bu sebeple yeni bir sınıf yeni arkadaşlar kaygını arttıran sebepler arasındadır. Böyle bir eğitim ortamının kontrolü öğretmen olduğu için, sorunun aşımında öğretmen önemli yer tutar. Ancak bazen öğretmenler bu durumu ailelerin yetiştirme tarzlarına bağlamakta ya da öğrencinin şımarıklık sebebiyle olumsuz davranışlar sergilediği ön yargısı ile öğrenciye yaklaşmaktadır. Böyle bir bakış açısı okul fobisi sorununu çözülmesinden ziyade büyümesine sebep olmaktadır. Öğretmen sorun çözücüdür. Böyle bir pencereden bakmak sorun çözme pozisyonundaki bir kişi için doğru bir yaklaşım olmayacaktır. Bu bakış açısına sahip bir öğretmen ne kadar sorunu çözme yolunda adım atıyormuş gibi bir tutum sergilese de farkında olmadan öğrenciye karşı tahammülü azalacak ve uygun olmayan tutum ve davranışlar sergilemek zorunda kalacaktır. Öğretmenlerin böyle bir durumda yapması gereken, okul fobisinin bir bozukluk olduğunu kabul ederek öğrenciyi anlamaya çalışmak olmalıdır.
- Okul fobisi olan çocuklarda sık rastlana durumlar ağlama ve bağırma gibi okul ortamında uygun olmayan tavır ve davranışlardır. Böyle davranışların okul fobisine bağlı “öfke patlamaları” olduğu unutulmamalıdır. Bu davranışlar okul fobisinin belirtilerinden bazılarıdır. Çocuklar grip zaman nasıl kızamıyor onlara iyileşmeleri için yardımcı oluyorsak, okul fobisini de böyle düşünüp yardımcı olmaya çalışmak doğru bir yaklaşım olacaktır.
- Öğretmenler her öğrenciye eşit davranmak isterler. Ancak her öğrencinin farklı ihtiyaçları olduğu unutulmamalıdır. Evde iki kardeşe bile eşit davranmak nasıl mümkün değil ise, sınıftaki her öğrenciye eşit davranmakta mümkün değildir. Örneğin uzağı görmede zorluk yaşayan bir öğrenciyi arkaya oturtarak tahtayı düzgün görmesini beklemek onun dersi kaçırmasına ve öğrenmede zorluk yaşamasına sebep olacaktır. Ancak öğrenciyi öne oturtmak ve gerekli yerlerde destek olmak onun ders başarısının artmasını sağlayacaktır. Okul fobisi olan çocuklar da diğer öğrencilere göre daha fazla ilgi bekleyebilirler. Bu ilgi teneffüste zaman zaman yanına gitmek, ona yardımcı olacak arkadaşlarla oturmasını sağlamak, onun sevebileceği görevlerde bulunarak okula karşı güven duymasını sağlayacak adımlar olabilir. Öğretmenin bir süre çocuğun ilgi ihtiyacını görerek yaklaşması, onun okula uyum sağlamasını kolaylaştıracaktır.
- Öğretmenler çocukların okulda anne-babalarının yerini alır. Bu yüzden her çocuk anne-babanın sevgisinin kendisine fazla olmasını bekler. Bu yüzden okul fobisi olan öğrenciye karşı göstereceğiniz ilgi diğer öğrencilerin gözünden kaçmayacaktır. Böyle bir sorun ile karşılaşacağınızı düşünerek okul fobisi olan çocuğun ihtiyaçlarına cevap vermezseniz, öğrencinin okula uyum sağlamasını her geçen gün zorlaştıracağınızı unutmamalısınız. Bu yüzden okul fobisi yaşayan öğrencinizi kötülemeden “her öğrencinin farklı ihtiyaçları olduğunu ve tüm sınıf olarak arkadaşlarına yardımda bulunmaya çalışmaları gerektiğini ifade ederek” süreç ile ilgili bilgi vermek diğer öğrencilerin sosyal ve duygusal gelişimlerine de katkı sağlayacaktır.
- Dokunmak iletişimin bir yoludur. Dokunma çocukların sakinleşmesini sağlayarak, öğretmen ve öğrenci arasındaki ilişkinin güçlenmesini sağlar. Okul fobisi olan çocuğunuza zaman zaman omuzuna dokunmak, saçını okşamak onun sevildiğini hissetmesini sağlayacaktır. Böylece okulun güvenli bir ortam olduğu mesajını almış olacaktır.
- Okul ve aile iş birliği önemlidir. Okul fobisi olan çocukların aileleri bir süre okulda beklemek zorunda kalabilir. Ancak burada öğretmenin kademeli uzaklaştırma yöntemini kullanarak, tutarlı bir tavır sergilemesi gereklidir. Bazı öğretmenler bir hafta aileyi sınıfın içine alıp çocuğa hiç haber vermeden bir gün için veliyi okulun dışına çıkartabilmektedir. Ya da çocuğun sınıfa yalnız başına girmesi ve annesini sınıfa alamayacağını söyledikten sonra ağladığında “baş edemiyorum” diyerek sık sık veliyi çağırıp sınıfta oturtmakta tutarlı ve güvenli bir davranış olmayacaktır. Sizin çocuk ile yapacağınız anlaşmalar net ve karşılıklı karar şeklinde alınmalıdır. Koyduğunuz bir kuralı biraz zorlandığında bozmak çocuğun okula güven duymasını engelleyecektir. Bu sadece okul fobisi yaşayan çocuklar için değil tüm çocuklar için önemlidir.
- Öğretmenler ailelere kızsalar da, çocukları ile ilgili bilgi vermek görevindedir. Aile ile öğretmen arasında ne yaşanırsa yaşansın var olan durum ile ilgili birlikte hareket etmek okul fobisini aşmak için gerekliliktir.
- Öğretmenler okul fobisi eninde sonunda aşılabilecek bir durumdur. Bu bilinç ile yaklaşmak hem sizin kendi kaygınızı kontrol etmenizi hem de çocuğun kaygısını kontrol etmesini kolaylaştıracaktır. Sorun değil çözüm odaklı bir bakış açısına sahip olmak tüm sorunların kolayca aşılmasını sağlayacaktır.
- Bazı öğretmenler okul fobisi yaşayan çocuğa sınıfta uyumlu davranan öğrencileri örnek göstererek motivasyonlarının artacağını düşünmektedir. Bu durum kesinlikle yanlıştır. Hiç kimse başka birileri ile kıyaslanmaktan hoşlanmaz. Hele de öğrencinin elinde olmayan bir durum ile ilgili yargılanması, diğer öğrenciler ile kıyaslanarak küçük düşürülmesi hiç uygun bir davranış olmayacaktır.
Aile ve öğretmenler birbirlerine destek olarak ve sizin söylediğiniz hususlara dikkat ederek bu sorunu çözebilirler demek ki.Rehber niteliğinde bir bilgiydi.Teşekkürler :)
YanıtlaSilDiğer tüm değerli bilgileri sitede arama kısmına konuyu yazarak bulabilirsinz ;):)
Sil